Bir Zaman Ben Öyle…

Bir Zaman Ben Öyle…

Uzaktı gökyüzü belki yine de gecemiz gündüzümüz vardı

Saklıydı iç çamaşırlarımız belki ama yine de içtiklerimizin izi vardı

Görünen dudak ve burun vardı ve değmeyen ellerimiz yine de arada sırada yazan kalem ve hiç bitmeyen ses vardı

Söylenmeyen bir şey vardı uymayan kimya ya da bitmeyen yağmur sesi

İçimizi ürperten soğuk ya da içimizi ısıtan bir çay bardağı

Kalp vardı atan ama biz ciğer kokladık

Tattık aynı damardan işkembe

Her defasında vurduk cümleyi ölmedi

Bilinmez bir yaşam sevinci vardı

Tahta kaşıkların çizmezliği

Çocuğun merakı vardı

Soruların soruları ve çok kez tekrarı

Sapla saman vardı kirazın çöpü

Adanmışlık vardı kadınlığa adamlığa

Ağlamak vardı bağdakini kovmak belki en güzel yerinde bir filmin

Kesinti vardı elektrik su doğal gaz cep harçlığı

Aç kalmak vardı açıkta kalmak

Ah alırken ahını bırakmak bir sokak çocuğunun çıplak ayağına bakarken görmemek vardı

Sarılmak vardı onsuz bir ağacın her dalına meyvesiz kalmak ya da kurutmak meyveyi yoklukta

Durmak vardı koşarken gülerken ağlamak

Ağlarken yanıltmak yanağını bir allık gözünü bir kalemle yeniden boyamak vardı ve korkmamak için gözlerini kapatıp gördüğün daha karanlıktan aydınlanmak

Kafa karışıklığın vardı ben gördüm aynada seninle beni yalanlarken gördüm içindekini atarken gördüm

üç cümle kurdum

Birini içine işledim

Diğerini sana söyledim

Ve sonuncusunu kulağıma küpe yaptım Taktım tabi ben her şeyi takarım.

Esra M.

Yazar Hakkında