Kamuda Satış Sözleşmesi İmzalandı

Kamuda Satış Sözleşmesi İmzalandı

200 bin kamu işçisinin çalışma şartlarını belirleyecek ve genel olarak tüm emekçileri de etkileyecek sözleşme, Türk-İşKonfederasyonu ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasındaki bir oldubitti ile imzalandı. Kriz karşısında maaşları eriyen işçilerin beklentisinin çok altında olan sözleşmeye göre, brüt ücreti 3 bin 500 TL altında olan işçilere 150 TL iyileştirme yapılacak. Ayrıca ilk yılın ilk altı ayı için yüzde %8, ikinci altı ay için %4 + enflasyon farkı için anlaşmaya varıldı. Ayrıca sosyal haklarda da aynı oranda zamlar uygulanacak.

Taşerondan sonra kadroya geçen 300 bin işçi ise, ancak 2020 yılının ikinci yarısından sonra %3 zamdan faydalanabilecek.

Ergün Atalay Satışı Canlı Olarak İfade Etti

Gerekirse greve çıkarız diyen Türk-İş’in ilk talebi; 3 bin 500 TL altında maaş alanlara 300 tl zam, ilk altı altı ayda yüzde 15 ikinci altıncı ayda enflasyon oranı ve 3 puan refah payıydı. Ancak bunun arkasında durmak bir yana hızla sözleşmeyi imzaladılar.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay,  yalandan da olsa işçinin hakkını savunacağını ve grevin göründüğünü söylüyordu. Türk-İş üyesi işçiler artık bunların yalanlarından bıkmış durumdalar ve bu sözleşmenin de işçilerin aleyhine olacağını bekliyorlardı. Ergün Atalay ve sendika bürokratları, hiç muhalefet etmeden öneriyi kabul ettiler.

Ergün Atalay, toplantı sırasında açık unuttuğu mikrofondan da “ uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle” diyerek suçüstü yakalandı. Ergün Atalay bir an önce istifa edip işçilerden özür dilemeliler.

Sendika Bürokratlarına ve İhanet Sözleşmesine MahkûmDeğiliz

Ülkedeki krizin sorumlusu biz işçiler değiliz. Artan zamlar ve vergilerle krizin bedelini ödemeye zorlanıyoruz. Ekonomiyi yanlış politikalarla çökertenler, satın aldıkları bürokratlarla bizleri yokluğa mahkûm ediyorlar. Bu nedenle sözleşmeyi kabul etmek, daha fazla sefaleti kabul etmemiz anlamına gelir. Ve bizler birleşirsek bu sözleşmeyi boşa çıkartabiliriz.

Öncelikle, Türk-İş’in imzaladığı bu sözleşme bir Toplu İş Sözleşmesi (TİS)değil. TİS yetkisi ise sendikalarda. Doğal olarak sendikalar bazında bu sözleşmeleri iyileştirmemiz mümkün. TİS süreçlerine tüm işçiler çok daha örgütlü ve güçlü biçimde hazırlanabiliriz. Ve örgütlü bir sınıf hakkını her zaman alır.

Ayrıca bu sendika bürokratlarını sendikalarımızdan defetmek için de örgütlenmek zorundayız. İşyerlerimizde iş arkadaşlarımıza bu sınıf düşmanlarını teşhir etmeliyiz. Ve mücadelede işçileri bir adım daha öne çıkıp inisiyatif almaya zorlamalıyız. 

Enflasyon ve zamlar karşısında eriyen maaşlarımızı ve sosyal haklarımızı arttırmak istiyorsak, birleşik bir mücadele hattını geliştirmek için tüm işyerlerinde mücadele için hazırlanmak zorundayız. Ve bu örgütlülüklerimizi ulusal düzeydebirleştirmeliyiz.  

Esat Erdoğan

Yazar Hakkında