82 Yıl sonra Troçki

82 Yıl sonra Troçki

Murat Yakın

Vurulup düşseler de her kuşatmada

Serüvencidir onlar ve hiç ölmezler…

Lev Davidoviç Bronstein…  Troçki… 20 Ağustos 1940 günü Sürgünde yaşadığı Meksika’da evinde uğradığı saldırı sonucu öldü. Son darbeden hemen önce, zaten bir dizi suikasttan kıl payı kurtulmuştu.  Uzun zamandır etrafındaki çemberin daralmakta olduğunun farkındaydı.  Dünya proletaryasının mevzilerinin Faşizmin ve Stalinizmin çizmeleri altında ezildiği bir gericilik çağında, kaderi işçi sınıfı ve sınıfsız bir toplum hülyasıyla sıkı sıkıya bağlı böyle bir devrimci sembolün hayatta kalma şansı yoktu. Aslında onun son büyük çabası hayatta kalmak değil, dünyanın bir başka noktasında yeni bir Kızıl Ekim yaşanabilmesinin yegâne güvencesi olan Dördüncü Enternasyonal’in daha güçlü temellerde siyasi hayata tutunmasını sağlamaktı.

Ölürken kendinden onlarca yaş genç katilini kolunu kırarak etkisiz hale getirmeyi ve yoldaşlarına teslim etmeyi başaracaktı.  Bir an öldürüldüğü yıl onu kuşatan siyasi figürleri gözünüzün önüne getirin. Roosevelt, Churchill, Hitler, Mussolini, Stalin ve Franco…

Bugün bu isimleri insanın ağzını bozmadan anması bile zor. İnsan uygarlığını yıkıma uğratan suçların karanlık hatırası dışında onlardan geriye bir şey kalmadı.

Troçki’yi katledecek operasyon için özenle yetiştirilen Ramon Mercader ise emin olun yerinde olmak istemeyeceğiniz kadar acınası bir meczuptu. Ailesi İspanyol Devriminde mülkiyetini yitirmiş Katalan kapitalist sınıflarına mensuptu. Hedefine ulaşan saldırısı dışında ne insan uygarlığına ne de sosyalizme hiçbir katkısı olmadı. Hapis cezasının ardından uzun yıllar Küba’da yaşadı ve Sovyetler Birliğine dönmektense Faşist Franco İspanyasına kabul edilmek için resmi yazışmalar yürüttü. Şimdi Moskova’daki Kuntzevo mezarlığında, Britanya casusu Philby’nin yanında, “Sovyetler Birliği kahramanı” olarak gömülü. Mercader küçük kuzenlerinin bugün uluslararası Troçkist hareketin birer neferi olduklarını duysa ne düşürdü acaba?

Stalinistlere gelince; on yıllarca Troçki’nin Sovyetler Birliğini yıkmayı amaçladığını, SSCB’yi parçalamak için emperyalistlerle beraber komplolar kurduğunu iddia edip durdular. Troçki bu uyduruk suçlardan ötürü Sovyet rejimi tarafından gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. Gelin görün ki, Troçki’nin zamanında isabetli bir biçimde uyardığı gibi, SSCB’yi ortadan kaldıran Sovyet bürokrasisinin ta kendisi oldu.

Troçki; Kızıl Ekim’in Ruhu

Lev Davidoviç Bronstein, ailesinin başarılı bir mühendis ve zengin bir adam olacağını umduğu bir çocuktu. Ama o kaderini ezilen yığınlarla birleştirmeyi tercih etti. 19 yaşında Marksist saflara katıldı. Üç uzun sürgün yaşayacak (1902-1905, 1907-1917 ve 1927-1940) ama iki büyük devrimin de (1905 ve Ekim 1917) başlıca önderleri arasında yer alacaktı. Lenin ile Londra’da İskra gazetesinin yayımlanmasında beraber çalıştı. İki kez Petrograd Sovyeti başkanlığını üstlendi.

1917 Ekim’inde dünya tarihinde ilk kez işçi sınıfını iktidara taşıyan askeri operasyonları, askeri devrimci konsey başkanı sıfatıyla o yönetmişti.

Kızıl Ordu’yu kuran ve yöneten de oydu… 5 milyona yakın kadın ve erkekten oluşan bu dünyanın ilk işçi ordusu, iç savaş sırasında onun liderliğinde 14 yabancı ülkenin askerlerinden oluşan bir karşıdevrim ordusunu dizlerinin üzerine çökertecekti. Sinematograf, telgraf sistemleri ve en gözü pek işçi muhafızlarla yüklü bir propaganda makinesine dönüştürülen ünlü zırhlı treni hâlâ dünya burjuvazisinin en korkunç kabuslarından biridir.

Lenin ile birlikte dünya emekçilerinin genel kurmayı olarak tasarlanan 3. Enternasyonal’in ilk kurucu metinlerini ve deklarasyonlarını o kaleme almıştı. Lenin’in ölümünden sonra hem Sovyetler Birliği’nde hem de 3. Enternasyonal’deki bürokratikleşmeye ve Stalin önderliğinde sembolize olan politik yozlaşmaya karşı uluslararası mücadeleyi hazırlayan da o oldu.

Orta boylu, siyah kıvırcık saçlı, insanı derinden etkileyen delici mavi bakışlı bu adam, metalik bir sesle ve oldukça hızlı konuşuyordu. Aynı anda hem zekâ hem heyecan hem de zarafet dolu sözleriyle, düşmek üzere olan bir işçi kentinde direnişin kaderini değiştirebilir, devrimi ezmek üzere yola çıkan beyaz birlikleri devrim saflarına kazanabilirdi.

Troçki, gerçek bir eylem adamıydı ama eylemleri zengin bir teori ve yöntemsel derinlikle iç içeydi. 1905 devriminin dersleri ışığında “Sürekli Devrim Teorisini” geliştirdiğinde daha 26 yaşındaydı. Bu teori, Rusya’da zayıf ve kapasitesiz bir burjuvazinin altını çiziyor, yarı feodal Çarlığın gericiliğine karşı, demokratik görevlerin, kaçınılmaz bir şekilde işçi sınıfının ve ezilen bağlaşıklarının önderliğinde çözüme kavuşturulabileceğini vurguluyordu.

Hitler’in yükselişini ve faşizmin insanlığa ödeteceği bedelleri, Holokost’u, daha büyük savaş patlamadan önce öngörmüş; Rusya’daki Stalinist rejimin, işçi sınıfının seferberlikleri ve örgütleri yoluyla, işçi demokrasisine dayalı bir sosyalizme yönelmemesi halinde, kapitalizmin restore edilmesiyle sonuçlanacak bir geçiş devleti olduğuna işaret etmişti…

Yine de kendisine sorsaydınız, sıradan bir ölümlünün başını döndürebilecek bunca başarının içinde en büyük eserinin, ölümünden kısa bir süre önce kuruluşuna güç verdiği Dördüncü Enternasyonal olduğunu söylerdi size.

Oldukça zayıf güçlerce kurulan bu örgüt bir yandan Stalinist yozlaşmanın, diğer yandan faşizmin yükselişi karşısında devrimci Marksizmin yegâne mevzisiydi. Bu örgüt sayesinde devrimci Marksist akımlar, kendi ulusal sınırlılıklarını aşabildi, Stalinist yozlaşma dışında bir Marksizm yaşam şansına kavuştu.

Bizim için 82 yıl sonra bugün, Troçki demek, İnsanlığın sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız bir dünyada yaşayabilmesi için kapitalizmin ilga edilmesinin bir zorunluluk olması demek. Zira İnsan uygarlığının bugün, eğitimden, barınmaya, açlıktan sağlığa dek yaşadığı topyekûn krizin aşılabilmesi bu hayati görevle doğrudan ilişkili.

Troçki demek, Kapitalizmin reforma tabi tutulamaz, insanileştirilemez oluşu demek.  

Kapitalizm kendi kendine yıkılmaz.  Troçki demek, önüne Kapitalizmi yıkma görevi koymuş bir devrimci parti, uzlaşmaz devrimciler ve insan uygarlığının dönüşümünü üstlenecek devrimci bir programın inşası demek.

Uluslararası ölçüde örgütlü durumdaki Kapitalizmle ulusal düzlemde savaşılamaz. İşçi sınıfı ve ezilen yığınların Genelkurmayı görevi görecek uluslararası bir devrimci örgüt yani Enternasyonal yoksa, sınıflı toplum düzeninin yıkılma şansı da yoktur.

Troçki demek, kapitalizmin insan uygarlığını yıkıma sürüklediği günümüzde, devrimin güncel olması demektir. Troçki demek 82 yıl sonra bugün, dünyanın herhangi bir yerinde yeni bir Kızıl Ekim yaşanabilmesi ihtimalidir.

For English Version of the article please visit https://litci.org/en/trotsky-82-years-later/

Yazar Hakkında

Bir cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir