ÇOCUKLARI İNTİHAR ETTİRİLEN AİLELER

ÇOCUKLARI İNTİHAR ETTİRİLEN AİLELER

Nihan Drama

21 Temmuz 2022 tarihinde Kadri Ekici’nin annesi, “Oğlun intihar etti,” haberini aldı. Oysa daha bir gün önce telefonda konuşmuşlardı. Kadri, annesinden bir miktar para istemişti. Annesinin kahredici haberi aldıktan sonra yetkililere sorduğu soru şuydu: “İntihar etmek isteyen biri neden para istesin?”

Kadri Ekici, Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 5 senedir tutukluydu. Son 1 senedir tek kişilik hücre tutuluyordu. Ölümünden kısa bir süre önce aile ziyareti sırasında gardiyanlar tarafından darp edildi ve burnu kırıldı. Cezaevindeki baskılardan psikolojisi bozulan Kadri Ekici’ye ilaçlarını vermiyorlar ve tedavi etmiyorlardı.

İntihar ettiğini söyleyenler, kesici aletle bileğini kestiğini bildirdiler. Kadri, çocukken bir kaza sonucu sağ bileğini kırmıştı ve kırık kolu dolayısıyla sağ kolunu çok iyi şekilde kullanamıyordu. Bu sebeple sol kolunun bileğini kesmesi imkansızdı.

19 Şubat 2021 tarihinde 17 yaşındaki Kadir Aktar’ın ailesi oğullarının cezaevinde intihar ettiği haberini aldı. İntiharın gerçekleştiği güne ait olan görüntüler bilirkişiye ancak 2 ay sonra gönderildi ve gönderilen DVD kırık olduğundan görüntüler incelenemedi.

İnceleme sırasında ailesi Kadir Aktar’ın Maltepe Kapalı Cezaevi’nde kaldığı 7 ay boyunca kayıtlı olarak 23 kez hastaneye götürüldüğünü ortaya çıkardı. Kadir Aktar katledilmeden önce ablasına darp edildiğini ve sürekli kendisini uyutmak için ilaç verdiklerini anlatmıştı.

9 Aralık 2021 tarihinde Garibe Gezer tek kişilik hücresinde ölü olarak bulundu. Ailesine intihar ettiği söylendi. Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde cinsel saldırıya uğrayan Garibe Gezer, suç duyurusunda bulunmuştu. İntihar ettiğini söyledikleri gün avukatı cezaevinden içeri alınmadı ve otopsi, avukatı olmadan gerçekleştirildi.

Vedat Erkmen, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda…

Yılmaz Ekinci, Aydın E Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda…

Sezer Alan, Iğdır S Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda…

Sinan Kaya, Iğdır S Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda…

Can Güdar, Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde şüpheli şekilde ölü bulundular.

Abdullah Boran, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır hasta tutsak olarak tutuluyordu. 60 yaşında, kaldırıldığı Gazi Yaşargil Hastanesi’nde hayatını kaybetti. 7 ay boyunca yoğun bakımda kelepçeli halde tutulmuştu.

Gökhan Yıldırım 240 gündür, Sibel Balaç 246 gündür Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde açlık grevindeler.

Aysel Tuğluk, demans teşhisine rağmen 528 gündür tahliye edilmedi.

Şüpheli ölümler devletinde bir gelenek halini alan cezaevi katliamları ve hasta tutsaklara uygulanan işkenceler, hak ihlalleri, hukuksuzluk, hukukun yalnızca egemenler için işlediğinin en büyük kanıtıdır.

Çıplak arama, darp, ayakta sayım, kötü muamele, ağız içi arama, hakaret, tehdit, sürgün, ağırlaştırılmış tecrit, izolasyon, cinsel taciz, işkence ve insan onuruna aykırı her türlü davranış tutsaklara uygulanmaya ve insanların hayatı dört duvar arasında yok edilmeye devam ediyor.

1997 – 2014 yılları arasında Adalet Bakanlığı’nın açıklamasına göre 544 tutsağın intihar ettiği, günümüzde ise intihar edenlerin sayısının 650’ye yakın olduğu söyleniyor.

12 Eylül, 2000 senesi “Hayata Dönüş” operasyonu ile işkencenin meşru kılınması, günümüzde bizzat İç İşleri Bakanı’nın sosyal medyasından yayınladığı işkence videoları ve fotoğrafları.

Televizyonlardan tüm halklara izlettirilen işkence görüntüleri. Tüm bu süreç işkenceyi olağanlaştırdı. Devletin parmaklıklar ardında her gün işlediği karanlık suçların gölgesinde, günlük hayat devam ediyor.

Tutsaklar, benliklerini ortadan kaybedecek şekilde tekrarlanan işkencelere karşı mücadele etmekten vazgeçmiyorlar.

İşkence, kapitalist düzenin elinde bir baskı kurma aygıtı olarak her zaman kullanılmıştır ve kullanılacaktır. Ezilenlerin direnişini kırmak için kaba kuvvet ve en aşağılık saldırıları uygulayan devlet düzeni değişmedikçe, inandıkları uğruna her şeyi göze alan insanlar katledilmeye, aileleri ise acı haberi almaya devam edecektir.

Düzenin çarkları o kadar sert ki, ezilenler çoğunluk olmasına rağmen, çarkın kırılması zordur. Fakat direniş asla bitmez ve ölenler asla boşa ölmezler.

Evlatlarının ölüm haberini katillerinden duymak zorunda kalan aileler için adaleti sağlamak ve adil bir düzeni kurmak mücadelesi her zaman devam edecektir.

Yazar Hakkında