Saray Rejimini Durduralım,

Saray Rejimini Durduralım,

Kırmızı Gazete Yayın Kurulu

İki burjuva blok arasında geçecek zor bir Cumhurbaşkanlığı seçimi bizleri bekliyor. Zorluğun birinci nedeni, Saray’ın baskılarını seçim yaklaştıkça arttırması ve hatta seçimi de her tür araçla manipüle etme ihtimali. Diğer zorluk ise iki burjuva cephe dışında bir emekçi alternatifine sahip olmayışımız.

Bir yanda 22 yıldır ülkeyi patronlar için cennete, yoksul halk için cehenneme çeviren Erdoğan ve onun zorba Saray rejimi var. Bu rejim, ekonomik olarak işçileri, küçük esnafı yoksullaştırmış, bankacıların, tefecilerin eline muhtaç etmiştir. Erdoğan, ekonomik krizi patronlar lehine çözmeye çalışırken bizleri sefalete sürüklemektedir.  İşçi sınıfının örgütleri; patronlar, sendika bürokratları ve rejimin güçleri tarafından her gün daha fazla ezilmektedir. Binlerce işçi iş kazalarında, güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bu rejim altında kadına dönük şiddet ve cinayetler artmıştır. Yanlış yapılanma nedeniyle on binler enkazlarda, sellerde hayatını kaybetmiştir. Kâr merkezli anlayışları nedeniyle eğitim ve sağlık sistemi çökmüştür. Bu otoriter rejim altında emekçi halklar, farklı kimlikler, birbirine düşman edilmiştir. Bu, aynı zamanda kendi koyduğu kanunları tanımayan zorba bir rejimidir. Erdoğan’ın durdurulması yetmez, işçi düşmanı Saray Rejimi’nin alaşağı edilmesi gereklidir. Ancak bazen korkuyla, yani Erdoğan giderse daha kötü olur korkusuyla, bazen dini ve milli duyguların istismarı nedeniyle emekçi kardeşlerimiz tereddütte düşmektedir. Oysa bu korku ve yağma düzenini değiştirebiliriz. Kitlelerin sadece sandıkta değil, sokakta da kararlı seferberliği Saray’ın yenilgisini sağlayabilir.

Diğer yanda Kemal Kılıçdaroğlu var. Ancak onun liderlik ettiği bloğa da büyük ümit bağlayamayız. Zira Kılıçdaroğlu da krizden çıkma yolunu emekten yana bir çözümle yapamaz. Eninde sonunda burjuva düzeni kurtarmak için seçilmiştir. O blok da patronlardan ve emperyalistlerden yanadır.

Ancak seçimler sonucunda “hiçbir şeyin değişmeyeceği” gibi bir sonuca elbette varmıyoruz. Sadece otokratik saray rejimine son verilebilmesi ve yeniden meclis sistemine geçilmesi bile belli demokratik açılımlar sağlayabilir ve kitlelere moral verebilir. Yani mevcut rejimin devam etmesi ile sona ermesi arasında emekçiler için farklar olacaktır. Erdoğan durdurulduktan sonra, biz emekçiler ile yeni hükümet arasında bir mücadele başlayacaktır.

Tüm bunların ışığında biz emekçi halkımızı seçimlerde Erdoğan, Bahçeli ve diğer gerici ortaklarının ittifakına oy vermeme çağrısı yapıyoruz. Saray rejiminin alaşağı edilmesi için, Erdoğan sandıkta yenilgiye uğratılmalı diyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı devirmek için seferber olan halk, Kemal Kılıçdaroğlu etrafında toparlanmaktadır. Biz de bu süreçte, gerçek kurtuluşun sadece işçi sınıfının ellerinde olduğunu unutmadan, Saray Rejimi karşısında seferber olan kitlelere eşlik edeceğiz. Seçimde ve sonrasında olabilecek her türlü saldırıya karşı sokaklarda ve seçim sandıklarında olacağız.

Bir diğer seçim ise TBMM seçimidir. Meclis seçimi de rejimi durdurmak için büyük önem taşımaktadır. Meclis seçimlerinde emekten yana alternatifler mevcuttur. Bu nedenle işçi emekçiden, ezilenlerden yana sosyalist adayları destekleyelim. Meclis seçimlerinde oyumuzu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adaylarına ve sosyalist işçi ve devrimci adaylara atalım. Seçimler sonrasında işçi sınıfının Türkiye’sini kurmak için hiç durmadan çalışmaya devam edelim.

Yazar Hakkında