İzmir SF Trade Tekstil Direnişi

İzmir SF Trade Tekstil Direnişi

İzmir’in Gaziemir ilçesinde yer alan Serbest Ticaret Bölgesinde bulunan SF Trade Tekstil’de işten atılan 4 kadın işçinin fabrika kapısında sürdürdükleri direniş 135’inci günü geride bıraktı.

Türk İş’e bağlı Deri Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikasına (DERİTEKS) üye oldukları gerekçesiyle sözleşmeleri hukuksuz biçimde feshedilen 4 kadın işçi ve sendika yetkililerinin fabrikanın önünde başlattıkları direniş sürüyor. Direnişçi işçilerle birlikte bekleyişini sürdüren DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz Kırmızı Gazete’nin sorularını cevapladı. 

SF Trade Tekstil’deki süreci anlatır mısınız?

Süreç aslında 2015’te başladı. O günlerde 14 arkadaşımız sendika çalışması yürüttükleri gerekçeyle işten çıkarıldı. Birgecede 55 kişiyi zorla istifa ettirmişlerdi. Bu nedenle 178 gün direnmiştik. Bu direnişle birlikte uluslararası bir dayanışma kampanya başlatılmıştı. Sonrasında da bir protokolle bu süreci bitirmiştik. Daha sonrasında yine örgütlenme çalışmalarına başladık. Zaten protokolde işveren sendikal haklara saygı duyacağını taahhüt ediyordu. Biz de bu protokole dayanarak örgütlenme faaliyetlerimizi sürdürüyorduk.  Bu çalışmalar kapsamında arkadaşlarımız örgütlenince 4 arkadaşımızı farklı sebeplerle işten attılar. 

Hangi gerekçelerde işten atıldılar?

2 tanesi performans düşüklüğü nedeniyle atıldı. Bu arkadaşlarımız 12 senedir bu fabrikada çalışıyorlar. Ne zaman ki sendikaya üye oldular, performanlarının düştüğünü dile getirmeye başladı işveren tarafı.

Bir arkadaşımızı yıllardır biriken izinlerini kullandırdıktan sonra defalarca odaya çağırıp istifa etmesini ve sendika üyesi işçilerin isimlerini vermesini istediler. Arkadaşımız kabul etmeyince arabulucuya götürerek tehdit etmişler.  2015 yılında bize açtıkları 4 milyon liralık tazminat davasını örnek göstererek “Sana da dava açarız” şeklinde korkutarak imza attırdılar. Bir arkadaşımız da evine arkadaşlarını davet ederek sohbet etmek istemesi nedeniyle tazminatsız işten atıldı. 

Bu noktada tabii sadece bununla sınırlı kalmıyor. İçerideki üyelerimizi odaya çekip 7 saat boyunca orada yalnız bırakarak çizgi film izlettikleri oluyor. Üyelerimize istifa etmeleri yönünde baskı yapılıyor. İstifa eden yok. Arkadaşlarımız dirençli duruyorlar. Biz de burada mücadelemizi sürdürüyoruz.

Sürecin devamında ne olacak? İşveren tarafının hamleleri neler olacak sizce?

İşletme kadın arkadaşlarımıza ceza davası açacak. Tabii önümüzdeki günlerde, geçtiğimiz yıllarda bize açmış oldukları tazminat davasını bu arkadaşlara da açacaklar. Açtıkları anda 4 arkadaşla birlikte TBMM’ye anayasanın 51. Maddesinin kaldırılması talebiyle Ankara’ya yürüyeceğiz. Olan yasanın kaldırılmasını talep etmek üzere yürüyeceğiz. Çünkü bu yasa bizi suçlu gibi gösteriyor. Anayasa bize bir yandan sendikal örgütlenme özgürlüğü tanırken bir yandan da üye olan işçilerin işten atılmasına ve ceza davalarıyla karşı karşıya kalmasına sebep oluyor. . 

Yanı başınızda Birleşik Metal işçileri de direniyor. Peki direnişleri birleştirmek konusunda sendikalar arası direniş komitesi kurmayı düşünüyor musunuz?

Ben 2005’ten beri şube başkanıyım. Defalarca İzmir’de birlikte mücadele ağı kurmak için çok çabamız da oldu. Bununla ilgili zaman zaman başarılı da olduk. Bizim açımızdan o konfederasyon bu sendika yok, asla da olamaz. Zaten bu bizi ayrıştırır, yok eder. 

Direnen Birleşik Metal üyesi sınıf dostlarımız ilk günlerde burada bizimle birlikte kaldılar. Burada çayımız demlendi, mücadelede ortaklaştık, yan yana geldik ve gelmeye de devam ediyoruz. Onların alanıyla bizim alanımız farklı. Burada durmuyorlar artık. Farklı kapılarda durduğumuz için aramızda mesafe var. Bu nedenle ortak çadır kurma durumumuz yok ne yazık ki. 

Dışarıdaki emek dostlarından beklentileriniz nelerdir? Nasıl bir çağrıda bulunmak istersiniz? 

Emek dostlarını bu direnişi dikkatle takip etmeli. Yıllarca emek sarf edip hayatları boyunca böyle bir mücadele görmeyip sonrasında da haklarını talep ettikleri için bir andaatılan 4 tane kadının direnişlerini iyi izlemeleri gerekiyor. Çünkü bu ülkede mücadeleyi kadınlar ele aldığında bir başka noktaya gidiyor. Bugün baktığımızda işte İstanbul’da VİP Tekstil’de yine kadınlar direniyor. Bugün Gaziemir Serbest Bölge’de 4 kadın direniyor. İşverenler “Biz bunları işten attığımız zaman aileleri, eşleri, dostları kapıda duramaz” diye bir algıya sahipler. Bu kadın arkadaşlarımız bu algıyı uzun süreli direnişleri ile yıkıyorlar.

Sınıf dostlarımızın işleri çok yoğun. Ülke gündemi çok çabuk değişiyor. Ama buradaki bu 4 kadının direnişi çok önemli. Sınıf dostlarımızın büyük anlamda dayanışması belki de yok şu an için. Ama sonuçta kalplerinin bizler için attığını düşünüyoruz. O noktada mücadelemize destek veren sağ olsun dayanışma gösteren, emek sarf eden dostlar, yoldaşlar var. Bugüne kadar arkadaşlarımız hep kutuplaştırmak istenenlerin dostluğunu dayanışmasını burada gördüğünde aslında neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenmiş oluyorlar. Bugün bu arkadaşlarımız sınıf noktasında Birleşik Metal’in pankartlarını kendi pankartları gibi gözetiyorlar.

Kırmızı Gazete olarak her türlü hak alma mücadelenizde yanınızdayız.

Yazar Hakkında