Kırmızı Gazete 2 Yazıları
Ülkenin ana gündeminde olan seçimler, kadınlar için oldukça önemli bir anlam daha taşıyor. İki burjuva ittifak arasında gerici konumda olan Cumhur İttifakı’nda bulunan partiler, buldukları her fırsatta kadınların özgürlüğüne saldırıyor. Recep Tayyip Erdoğan, her geçen gün artan hayat pahalılığı, barınma sorunu, insan hayatının değersizleştirilmesi ve yaşadığımız topraklardaki sürekli kriz halinin seçimde kaybedebileceği ihtimalini yaratmasından korktuğu için ittifakına Hür Dava Partisi’ni (Hüda Par) de dahil etti.
Hüda-Par, 1980-90’larda, Kürtlere, sosyalistlere, feministlere saldırılar düzenlemiş, işkence ile katletmiş Hizbullah örgütünün günümüzdeki temsilcisi. İttifaktaki bir diğer İslamcı parti ise Yeni Refah Parti’si oldu. Yeni Refah Partisi’nin ilk taleplerinden biri 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un değişmesi oldu.
Gerici ittifak 6284’e neden düşman? Kanuna göre kadınlar, aile içinde olması ya da olmaması fark etmeksizin bir erkek tarafından şiddete uğradığında, tedbir kanunu çıkarabilir ve şiddet failini 6 aya kadar uzaklaştırabilir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, kadının kendisine uygulanan sözlü ya da fiziksel şiddet nedeniyle uzaklaştırma kararı çıkarabildiğidir. Eşiniz sizi tehdit ediyorsa, sürekli hakarete ve küfre maruz kalıyorsanız bu bir ŞİDDETTİR ve tedbir kanunu çıkarma hakkınız vardır. Eğer şiddet faili erkek, tedbir kararını ihlal ederse 3 gün ile 10 gün arasında hapis cezası alır. İkinci kez tedbir kararını ihlal ederse 6 aydan fazla olmamak üzere 15 günden 30 güne kadar hapis cezası alır. Hapis cezası maddesi, 2012 senesinde kadın örgütlerinin mücadelesi ve ısrarı sonucu kanuna eklenmiştir. O dönem, Bakanlık ile görüşmeler sırasında kadın örgütlerinin sunduğu kanun taslağındaki birçok madde, kadınların aleyhine olacak şekilde değiştirilmeye çalışılmış fakat kadınlar bu müdahaleye izin vermemiştir.
Kadın düşmanları “uzaklaştırma ve hapis cezası” maddesinin “Türk aile yapısına” uymadığı görüşünde. Cumhur İttifakı unsurlarının dediğine göre; “Sadece” sözlü şiddet uygulayan bir erkek, evinden uzaklaştırılmamalı. “Yuvayı yıkan” olarak gördükleri 6284’ün önemi işte tam burada ortaya çıkıyor. Erkekler, kadınları tehdit etme, fiziksel ve sözlü şiddet uygulama haklarının elinden alınmasını istemiyor. Fakat biz kadınlar olarak biliyoruz ki; Burada korunan “kutsal aile” değil, erkek egemenliğinin üstünlüğüdür.
Aileye kutsallık atanması, kadınları tahakküm altına almanın en etkili yoludur. “Kocadır yapar, kocadır döver, kocadır söver, sen ailene sahip çık” denilen kaç kadın canice katledildi ve katlediliyor bu ülkede?
Kadına şiddet uygulanan hiçbir aile kutsal değildir. “Koca” kutsal değildir.
Size hakaret edemezler, sizi tehdit edemezler.
Size şiddet uygulayamazlar.
Esir değilsiniz.
Bizi her gün zincirlere bağlayan, katleden, tecavüz eden, aşağılayan, “akıl veren” erkek egemen kapitalist devlete karşı kadınlar olarak 6284 sayılı kanunu savunmalıyız.
Siyasi görüş, din farkı olmaksızın tüm kadınlar eşinden yumruk yediğinde aynı eziyeti çeker.
